Türkiye'de Burs, Yurtdışı Eğitim Bursu, Özel ve Vakıf Bursları

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı bünyesinde üniversite öğrencilerine bu konuda psikolojik danışmanlık hizmeti sunuluyor.

KTÜ bünyesinde verilen psikolojik danışmanlık hizmeti ile ilgili açıklamalarda bulunan Psikolog Serra Görgün, üniversite yaşamına adım atmanın insan yaşamındaki her değişiklik gibi insanı psikolojik olarak etkilediğini söyledi.

Özellikle üniversiteye yeni başlayan öğrencilerin bu durumdan çok etkilendiğini anlatan Görgün, "Yeni bir ortam, yeni insanlar, farklı bir ders ve sınav sistemi, farklı bir şehir ya da eskisinden farklı bir yaşam biçimi gençlerin bir süre karmaşık duygular içinde olmasına sebep olabiliyor. Bu süreci, herkes birbirinden farklı duygu ve düşüncelerle geçirebilir. Ama genel olarak okula yeni başlandığı aşamada merak, endişe, heyecan, korku, yalnızlık gibi duygular hissetmek doğaldır.

Üniversite yaşamı kimileri için ailesiyle aynı şehirde, bildiği ve tanıdığı arkadaş çevresinde olmayı içerirken, kimileri için ailesinden uzak, bilmediği ve tanıdık olmadığı bir ortamda ve şehirde olmayı gerektirebilir. Kimisi ailesinden ilk defa ayrı kalıyor olabilir. Bütün bu faktörler üniversite yaşamını farklı algılamaya ve farklı tepkiler vermeye sebep olabilir.

 Ailesi başka bir şehirde olanlar, ailesinden ilk defa ayrılanlar, üniversiteden önceki yaşantısında seçimleri çoğunlukla ebeveynleri tarafından belirlenenler, bulunduğu şehrin coğrafi, kültürel, iklimsel özellikleri doğup büyüdüğü şehirdekinden çok farklı özellik gösterenler, üniversiteye ilişkin çok büyük beklentileri olanlar, ders sistemi ve ders ağırlığı konusunda zorluk çekenler, birisiyle aynı odayı, evi paylaşmak konusunda yoğun endişe duyanlar, bulunduğu üniversitede/ bölümde/ şehirde olmaya ailesinin ya da bir başkasının isteğiyle karar verenler bu süreçte biraz sıkıntı yaşayabilirler" dedi.

Uyum sürecinde zorluk yaşayanların bazı ortak özellikler gösterebileceğini söyleyen Görgün, sözlerine şöyle devam etti: "Duygusal olarak mutsuzluk, öfke, endişe, korku, yalnızlık; bedensel olarak ağlama, iştahsızlık, uyku bozukluğu, baş dönmesi, mide bulantısı ve konsantrasyon bozukluğu; düşünce olarak 'Bırakıp gitmeliyim, Başaramayacağım, derslerimi geçemeyeceğim, okulu hiçbir zaman bitiremeyeceğim, Kimse beni sevmiyor, kimseyle anlaşamıyorum, Ailemi hayal kırıklığına uğratacağım, Bu okulda beni anlayacak hiç kimse yok, Bu okuldan, şehirden nefret ediyorum, Hiçbir zaman arkadaş edinemeyeceğim' gibi duygular yaşayabilmektedir. Unutmamak gerekir ki bu zorluğu yaşayan bir tek siz değilsiniz ve çoğunlukla bu duygu ve düşünceler bir süre sonra kaybolacaktır."

"Duygularınızı ve düşüncelerinizi sahiplenin, bu anda olumsuz şeyler yapıyor olabilirsiniz ama yaşadıklarınızın ne kadar çok farkında olursanız üstesinden gelmek o kadar kolay olur" diyen Psikolog Serra Görgün, önerilerini şöyle sürdürdü: "Hissettiklerinizi başkalarının da yaşıyor olabileceğini düşünün, sizinle benzer şeyleri yaşayan kişilerle paylaşmaya çalışın. Yaşadığınız sürecin hiçbir zaman sona ermeyeceğini düşünmek yerine bunun geçici bir süreç olduğuna ve baş etmek için neler yapabileceğinize odaklanmaya çalışın. 'Her şey kötü gidiyor, hiçbir şey yapamıyorum, bu okulun/ bu şehrin her şeyi kötü' gibi kesin ve olumsuz yargıların yerine daha esnek ve dengeleyici bakmaya çalışın. Gerçekten olumlu hiçbir şey yok mu? Yoksa bu sıralar olumsuz şeylere odaklanmaya mı meyillisiniz ? Gitmek, okulu bırakmak gibi konularda karar vermeyi biraz erteleyin. Kaldığınız yeri kişiselleştirmeye çalışın. Size ait eşyalar, hoşunuza gidecek objelerle o mekanın size ait olduğunu hissetmeniz daha kolay olacaktır.