Anayasa Mahkemesi eski başkanı Mustafa Bumin yeni anayasa ile birlikte çarşafa da üniversite kapılarının açıldığını söyledi.
Tam 26 yıl boyunca türban kararlarına imza atan Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Mustafa Bumin, hazırlanan yeni Anayasa taslağıyla ilgili "Endişeliyim" uyarılarında bulundu. "Bunu bir kenara yazın" diyen Bumin, türbanlıların "Müslüman değil misiniz?" gerekçesiyle başı açıkları üniversiteye almayacağını ve çarşaflılara yol açılacağını iddia etti.
ANAYASA Mahkemesi eski Başkanı Mustafa Bumin, üniversitede türbanı serbest bırakan Anayasa taslağı ile ilgili ilk kez Hürriyet’e konuştu. Bumin, "Türkiye gerçeklerini bilmiyorlar, göremiyorlar. Anayasada kıyafet serbest olursa, türbanlı öğrenciler başı açıkları üniversiteden içeriye almayacaklar. Bunu bir kenara yazın" dedi. Türban olayının patladığı 1974 yılından bu yana tam 26 yıl boyunca Danıştay’ın türban kararlarını veren 8. Dairesi’nde çalışan ve türbanla ilgili emsal kararlara imza atan Bumin, şu değerlendirmeleri yaptı:
ENDİŞELİYİM
Anayasa’da, ’Kılık kıyafet serbesttir’ dediklerinde sanmasınlar ki, bu türbanla sınırlı kalır. Ciddi bir-iki endişem var. Birisi çıkıp, çarşaflı gelse, artık çarşaflıya ’hayır’ diyemezsiniz. Sadece çarşaflı değil, başka dinden olanlar da özel kıyafetleri ile girmek isteyeceklerler. Dedelerimizin babalarımızın kıyafetlerine bakın. Ben bakıp üzülüyorum. Üniversite öğrencisi kıyafeti ile de örnek olmalı.
DÖVÜYORLAR
Üniversiteye türban serbestisi getirirlerse, bu kıyafet serbest olursa, türbanlılar başı açık gelenleri almayacaklar. Türbanlı öğrenciler ’Yüzde 98’i müslüman olan ülkede yaşıyorsunuz’ diye başı açık gelenleri sokmayacaklar. Hangi ülkede yaşıyoruz? Bu ülkede oruç tutmadığı için sokakta insanları dövüyorlar.
ÜZÜLECEKLER
Saf duygularla iyi niyetle bu taslağı hazırlayan akedemisyenler, Türkiye gerçeğini bilmiyor ve bunu göremiyor. Ben çok üzülüyorum. Bunu çıkartacaklar, amaç ve maksatlarını aştığı için üzülecekler. Çok üzülecekler. Bu sorun çözülmez, daha da büyür.
UYGUNLAŞIR
Anayasa’ya, "Kılık kıyafet serbesttir" diye konulursa, ona uygun yasa yapılır, türban artık serbest bırakılmış olur. Danıştay’a ve Anayasa Mahkemesi’ne karşı başvuru yapılınca, reddedilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) son kararında, ’Böyle olmuşsa, türbana yasak koyulması uygundur’ deniyor. Benim tahminim laiklik ve eğitim öğretimle ilgili maddeler de bahsedilen değişikler Anayasa’da yapılırsa, AİHM de karşıt başvuruyu reddeder.
BİLİYORUM
Türban konusu yeni de değil, 1974’ten beri var. Emine Baç diye bir avukat var. Avukat duruşmaya, türbanlı giriyor, hákim uyarıyor, bayan avukat "İnancımdan dolayı taktım, türbanımı çıkartmam" deyince, hakkında disiplin soruşturması yapılıp, barodan ihraç kararı alınıyor. O zaman Danıştay’dım. 26 yıl Danıştay’da çalıştım. 1974’ten bu yana türbanla ilgili tüm kararlar benim raportör ve savcı olarak görev yaptığım Danıştay 8. Dairesi’nden geçti. Bu konudaki gelişmeleri çok yakından biliyorum.
SİMGE OLDU
Başörtüsü ile türban aynı şey değil. Analar safi inançları gereği başörtüsü örtüyor. Kim karışıyor? Atatürk’ün cumhuriyeti kurduğu yıldan bu yana, hiçbir sorun yok. Hiç kimse başörtüsüne baş örtmeye, bir şey demedi. Ama yargı türban için bu bir ’simge’ dedi. Danıştay’ın birçok kararında var. Anayasa Mahkemesi’nin türbanla ilgili iki kararında da var. Ret kararının gerekçesinde, üniversitede türban takılamayacağı söyleniyor. Bütün bu kararlarda, ’Türbanın masum inanç gereği bir örtünme değil, bir siyasal simge olduğu’ söyleniyor.