İSTATİSTİKLER

40 kategori altında, toplam 942 haber bulunmaktadır.

Bu haberler toplam 732418791 defa okunmuş ve 2231 yorum yazılmıştır.

KİŞİYE ÖZEL BİRE BİR MBA & MASTER ETKİNLİĞİ

Üniversiteden atılanlara yeni umut

Kategori Kategori: Konu Dışı | Yorumlar 0 Yorum | Okunma 448990 Okunma | Yazar Yazan: admin | 03 Ağustos 2009 22:19:21

Herşey mahkemenin kararına bağlı...

Hakkındaki disiplin soruşturmasının ardından okuduğu üniversiteden süresiz uzaklaştırılan ve herhangi bir yükseköğretim kurumunda eğitim-öğretim görmesi de engellenen bir gencin açmış olduğu dava, Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Eğer mahkeme lehte karar verirse Türkiye'de bugüne kadar türban ve siyasi olayların yanında çeşitli nedenlerden dolayı üniversiteden atılan on binlerce öğrenci yeniden üniversiteli olabilecek.

2007 yılında Adıyaman Üniversitesi Meslek Yüksekokulu İnşaat Programı 1. sınıf öğrencisiyken, karıştığı bir olay nedeniyle disiplin kuruluna sevk edilen Halil Osman Tutuş (20), alınan karar kapsamında üniversiteden süresiz olarak uzaklaştırıldı. Ancak buna rağmen üniversite hayalinden vazgeçmeyen Tutuş, bir sonraki yıl Öğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) katılarak, bir yükseköğretim kurumuna yerleştirilebilecek puana ulaştı ve ardından tercihlerini yapıp bunu ÖSYM'ye gönderdi. Ancak yerleştirme sonuçlarında adını göremeyen Tutuş, durumu dilekçeyle ÖSYM'ye bildirdi. Kendisine gönderilen cevap yazısında Tutuş'un üniversiteden süresiz olarak uzaklaştırıldığı için herhangi bir yüksek öğretim kurumuna alınamayacağı ifade edildi.

Bu durum üzerine yakın bir akrabasının yönlendirmesiyle Mersin'deki avukat Mehmet Sinan Cebe aracılığıyla Ankara 9. İdare Mahkemesi'ne, 29 Eylül 2008 yılında açtığı davayla birlikte 2008-ÖSS tercihlerinin geçersiz sayıldığına dair idari işlemin yürütmesinin durdurulmasını istedi. Söz konusu davanın, bu alanda Türkiye'de bugüne kadar açılan ilk dava olduğunu ileri süren Avukat Mehmet Sinan Cebe, yapılan işlemin her ne kadar da kanuna uygun olsa dahi bir üst hukuk kuralı olan Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu. Cebe, üniversiteden türban veya siyasi bir nedenin yanında herhangi bir kavgaya karıştığı gerekçesiyle öğrencilerin disiplin soruşturmasına tabi tutulup, üniversiteden süresiz olarak uzaklaştırılması ve bununla birlikte hiçbir yükseköğretim kurumunda eğitim-öğretim almasının engellenmesinin de kabul edilemeyeceğini söyledi.

"YÜKSEK ÖĞRETİM KANUNU'NUN DEĞİŞMESİ ANAYASA'DAN DAHA ACİL"

Bunun kanuni bir düzenleme olmasına karşın, temel hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasının; Anayasa'nın 13. maddesinin ihlali anlamına geldiğinin altını çizen Cebe, "Çünkü herhangi bir kişiye ceza verilirken amaç; cezalandırmaktan öte o kişiyi topluma yeniden kazandırılması olması gerekir. Aksi takdirde verilen ceza bireyleri imha etmek, onlara eziyet etme amacına hizmet eder ve bu durum da asla kabul edilemez" dedi. Anayasa'nın 42. maddesinde yer alan; "hiç kimse birey eğitim ve öğrenim hakkından mahrum bırakılamaz" hükmüne dikkat çeken Cebe, müvekkiline yönelik olarak yapılan uygulamanın Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürdü. Cebe, davanın görüldüğü Ankara 9. İdare Mahkemesi'nin de 9 Haziran 2009 tarihinde dile getirmiş oldukları iddiaları yerinde bulduğunu, bu nedenle de mahkemenin eğitim-öğretim hakkını engelleyen kanun hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğu ve söz konusu hükmün iptali için de dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiğini anlattı. Yüksek Öğretim Kanunu'nun sadece ilgili maddesinin değil, bu kanunun tamamının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savunan Mehmet Sinan Cebe, "Kanun ilgili hükmü, çağdaş demokrasiye, temel hak ve özgürlükleri belirleyen uluslararası anlaşmaların bir çoğuna taraf olan Türkiye'nin, demokratik düzenine uygun olduğu kanaatinde değilim. Sadece bu madde değil, kanun tüm yönleriyle ele alınıp yeniden düzenlenmelidir. Yüksek Öğretim Kanunu'nun değiştirilmesi, yeni bir Anayasa ihtiyacından daha önemli ve acil bir konudur" diye konuştu.

"ANAYASA MAHKEMESİ 'RET' KARARI VERİRSE DAVAYI AİHM'E TAŞIRIZ"

Anayasa Mahkemesi'nin lehte karar vermesi halinde; sadece müvekkilinin değil, Türkiye'de isteyerek ya da istemeyerek disiplin soruşturması gerektiren eyleme taraf olan öğrencilerin, üniversiteden süresiz olarak uzaklaştırılmalarına rağmen yeni bir üniversitede öğrenim hayatlarına devam etmelerinin önünü açabilecek bir uygulama olarak öne çıkacağını belirten Cebe, bunun da eğitim ve öğrenim hakkının önünü açacağı için verilecek olumlu bir kararı çok önemsediklerini kaydetti. Cebe, açıklamasını şöyle sürdürdürdü:

"Böyle bir karar verildiği zaman müvekkilim, geçici hak yoksunlukları yaşamış olacak. Dolayısıyla yeniden tercihleri ÖSYM tarafından değerlendirilip, bir yüksek öğrenim kurumunda eğitim hakkını kazanacak. Ancak davanın bittiği tarihe kadar ki süreçte hak mahrumiyeti olacağı için gerekli davaları da açacağız."

Anayasa Mahkemesi'nin davayla ilgili olarak 'Ret' kararı vermesi halinde konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyacaklarını anlatan Cebe, burada eğitim ve öğretim hakkının Türkiye sınırları içerisinde kısıtlanarak sonlandırılması durumunun yanında müvekkilinin yaşamını idame edebileceği iyi bir maddi gelirden de mahrum edildiğini kaydetti. Tüm bu nedenlerden dolayı da konuyu hem maddi, hem de manevi hak yoksunluğu nedeniyle AİHM taşıyacaklarını tekrarlayan Cebe, bu konuda da kararlı
olduklarını dile getirdi.

 

 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    





Arama ARAMA


Anketi Doldur, Hediye Tatil Kazan