YÖK Başkanı Teziç, hiçbir ülkede 1 yılda 36 üniversite açılamayacağını söyledi.
YÖK Başkanı Prof.Dr. Erdoğan Teziç, üniversitelerde kılık kıyafet kanununun değişmesi ile ilgili soruya, "Ben görmedim. Metni elime geçirsem, görsem veya sizin elinizde yazılı bir metin varsa siz bana verin ben de yorumlayayım. Ortada birşey yokken yorum yapmam uygun olmaz" cevabını verdi.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Atilla Kılıç'ı makamında ziyaret eden YÖK Başkanı Prof.Dr. Erdoğan Teziç, çıkışta gazetecilerin sorularını cevapladı. Teziç, "Mevcut hükümetin üniversitelerdeki kılık kıyafet yasasını değiştirmeye yönelik tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şöyle karşılık verdi: "Ben şu ana kadar böyle bir yasa veya metin görmedim. Şu an benim önüme gelmiş bir belge yok. Bu aşamada konuşmak yanlış olur."
Teziç, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olması ile ilgili soruları, "Seçildi bitti, tamam" diye cevapladı. Erdoğan Teziç, yeni üniversitelerin açılması konusunda siyasi
iradenin sürpriz kararlarıyla karşı karşıya kalmamaları gerektiğini ve şu an üniversitelerde kadro açığının arttığını söyledi. Teziç, rakamsal bilgilerin içinde boğulmanın anlamı olmadığını belirterek şöyle konuştu: "Açığımız var. Çünkü üniversiteler şu aşamada yeniden kurulmadı. Bölünerek üniversiteler çoğaldı ve mevcut eksiklikler neyse aynen devam ediyor. Bunlara yenilerinin eklenmesi daha önce alınması gereken tedbirlerle yok edilebilirdi. Hiçbir ülkede bir yıl gibi kısa sürede 36 üniversite açılmaz. Bu acelecilik ne kadar yararlı olacak onu bilemiyorum."
Üniversitelerin açılmasında hayli gayret sarfetmek gerektiğini anlatan Teziç, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'nin üniversitelere ihtiyacı var var ama üniversiteler açılmadan önce YÖK'le sürekli temas kurulup, nerelerde, nasıl ve ne miktarda açılabileceği tespit edilmeli. Biz siyasi iradenin sürpriz kararlarıyla karşı karşıya kalmamalıydık. Bizim sıkıntımız bu. Alt yapı, öğretim üyesi açısından, buralarda daima bir dirsek temasının, iş birliğinin sağlanmasında isabet var. Yetiştirmek istediğimiz bizim çocuklarımız, Türk çocukları. Herhangi bir eksiklik duymadan üniversite alanında kendilerini daha üst mertebelere getirecek sağlam zeminden gelmeli. Bugün artık Avrupa'da üniversite alanı diye bir alandan söz ediliyor. Öğrenciler, öğretim üyeleri başka ülkelere gidip bir süre okuyup geliyor. Bu alanda Türk üniversiteleri bir eksiklik duymamalı."
60. hükümetin üniversitelerde kadrolara kısıtlama getirmemesi gerektiğini ifade eden Teziç, şöyle konuştu: "Bizim öğretim üyesi yetiştirmek asli görevlerimizin başında geliyor. Burada eksiklik olmaması için her önlemi almamız gerekir. Yalnız şunu hatırlatmam lazım. Öğretim üyesi yetiştirmemizin kaynağı araştırma görevlisi kadroları. Bu genç elemanları yetiştirme konusunda bize 4 yıldan bu yana eksilen sayılarla kadro verildi. Bugün 4 yılı geride bıraktığımız zaman artan sayılarda eksilmeler yaklaşık 7-8 bin civarında Yrd. Doç. olabileceklerden mahrum kaldık. Yeni açılan üniveritelerle yetiştirmekten mahrum kaldığımız kadroları da düşünürseniz, bu gediği, açığı gidermek önümüzdeki yıllarda da hükümetin düşünmesi gereken bir husus. Çünkü bilim ve eğitimde öğretim üyesi konusunda kadrolar konusunda tasarruf olmamalı. Buna biraz daha özen gösterirse mevcut hükümet, bu üniversiteler de herkesi de memnun edecektir."